Her Şeyin Başı Sosyal Medya (!)

Sosyal Medya diyince aklınıza ne geliyor?

Cevabı yıldan yıla değişiyor sanırsam. Şimdilerde Instagram geçmişte Twitter daha geçmişte Facebook daha da geçmişte MySpace vs vs. Ama farkettiyseniz hepsinin ortak özelliği insanları birbiriyle etkileştirmek ve kimin ne yaptığını/düşündüğünü hızlıca görmek. Bu mecraların kölesiyiz, inkar edilmeyecek bir gerçek artık. Kimseyide korkutmuyor eskisi gibi zaten. Düşündük mü hiç, biz bunlardan neden keyif alıyoruz. Hiç düşündük mü neden sıkılmıyoruz. Çok basit. Zaman! Cevap tabii ki de zaman. Kolayca yok edebiliyor. Hele ki bizim toplumumuzun oldukça sevdiği karşılaştırma duygusu sayesinde dünyadaki sosyal medya kullanım oranımız oldukça iyi seviyelerde. Burda gelip toplum şöyledir böyledir gibi ahkamlar kesmeyeceğim.

Sonuç itibariyla sosyal medya artık vazgeçilemez bir ihtiyaç. Sürüyle yeni sektörler yeni istihdamlar ortaya çıkardı. Türk mühendislerin ve girişimci ruhu olduğuna inanan “girişken” kişiliklerin birçok sosyal medya denemesi oldu. Hazır alıp hazır logo yapıştıran mı dersiniz veya Facebook’un aynısını sıfırdan kendi yazıp yeni bir şey bu kendim yazdım! diyen mi dersiniz. Yani sonuç olarak ülke çok utanç verici anlara sahip oldu. Yerli milli adıyla insanların milliyetçilik duygusunu kabartarak yeni ürünler ortaya çıkarmaya başladılar.

Şu bir gerçek; ne kadar iyi yazılımcı olursanız yahut ne kadar iyi pazarlarsanız pazarlayın, bu işi iyi bir fikir ve çalışma olmadan tutturamazsınız. Neden mi? Siz bir bina kurduğunuz zaman, oraya bir bakışta avm diyemezsiniz. Ne kadar bu binayı güzel de yapsanız, bu bina şöyledir böyledir diye sağa sola afişe de etseniz, orası tam anlamıyla aktif bir avm olmayacaktır. Aynı durum burda da söz konusu, bir site kurup al ben site yaptım kullanın diyemezsiniz.

Eğer bir dükkan açarsanız işiniz dükkana bakıp satış yapmaktır. Hedefleriniz ve gidişatınız kendinize göredir ve nispeten bellidir, o düzende gidersiniz, aynı kişisel sitenizde olacağı gibi. Ama siz avmnin içine başkalarının kuracağı ve tutturması gereken dükkanlar açarsanız işler biraz değişiyor, aynı sosyal medya sitesinde olacağı gibi. Herkesin veri gireceği, bu verilerle yeni algoritmalar kuracağını ve bu yapılarla herkesin kendi ağını oluşturduğunu düşünün. Hiç kolay bir iş değil!

Yazılımla uğraşmadan önce bile sosyal medya hayalim vardı. Karakterim gereği herkesi aynı ağda birleştirmek çok hoşuma giden bir şey, bunu da projelerimle kanıtlamak için bir yola girdim. Bu yolda 5 kere yolda kaldım. Tam BEŞ kere, BEŞ ayrı projeyle. Senelerce denedim, ya yazılımı, ya organizasyonu, ya pazarlaması, ya ekibi ya da tasarımı olmadı. Her projeden ayrı ayrı tecrübeler kazandım. Ne kazandıysam acımadan direk yatırdım.

Şimdi ise defalarca kaldığım bu yolu, aynı heyecan ve hevesle bitirmek istiyorum. Öngöremediğim ve daha önce tecrübe etmediğim şeylerle karşılaşabilirim. Buna her zaman olduğu gibi hazırım. Ama şunu biliyorum, önceki yaşadıklarım karşıma çıktığında nasıl önlemler alacağımı biliyorum. Bu bilmişlik bana yeni bir özgüven ve aidiyet duygusu hissettiriyor. Bebekler yüzlerce kez düşmeden yürümeyi öğrenemiyor. O nedenle pes etmek yerine düştüklerimden ders alıp devam etmeyi tercih ediyorum.

Proje başarılı olacak mı hiçbir fikrim yok. Sıkıntı şu; bu beni daha da hırslandırıyor.

Bekle beni Actorface.

1 Comment

Leave a Comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir