İnternetin Düşündürmeyen Gücü

Türkiye’de 10 insandan 4’ü aktif olarak internet kullanmakta. Dünya için ise bu rakam 10 insandan 5’i olarak karşımıza çıkıyor. Yaş ve gelişmişlik olarak birkaç filtreleme yaparsanız bu oranın müthiş seviyelere ulaşacağını görebilirsiniz. Yani çevremizdeki tüm insanlar günlük doğrudan veya dolaylı olarak internete bağlanmaktadır. Sorabilirsiniz, bunun büyükdedemle ne alakası var? Dedeniz telefon, televizyon, dini kurum veya günümüzde kullanılan hiçbir ürünle hiçbir alakası yoksa onu es geçebiliriz. Sonuç olarak dedeniz bir kabileye mensup değilse dolaylı yoldan internete bağlanmaktadır. Yani bu demek oluyorki şu an herkes internete muhtaç durumda. Bana ekmek vermesine rağmen en çok korkutan şey internettir. Benim gibi İnternet Geliştiricisinin İnternetten korkması size garip gelebilir. Ancak biraz düşündükten sonra bu şeyin neden bu kadar korkutucu olduğunu anlayacaksınız. Zamanında bu korku bilgisayar olarak dile getirilebilirdi. Bilgisayarlara sahip olunabiliniyordu. Bilgisayarın içinde duran sabit disklere veri alışverişi yapılıyordu ve bu ne kadar teknolojik olursa olsun sizde duruyordu. İnternet işin içine girince bu sabitlik ortadan kalktı. Sizin o güzel (!) verileriniz artık dünyanın internet altyapısı olan her yerde dolaşıyor. Bu güç nasıl korkutmaz ki?

Yazılarımın arasında hiçbir bağlantı yok, hiçbir anlattığım hiçbirinin devamı veya alakadarı değil. Teknik terimler, hayat dersleri veya büyük kitlelere ulaşma derdi yok. Dil anlatım ve yazım kurallarını takmıyorum. Sebebi, bunu kendim ve kendim gibiler için yazmam. Kim benden ne almak istiyorsa onu almalı, benim düşünce yapımı anlamalı ve ilerlemek istiyorsa oradan ilerlemeli. Genellikle geliştirdiğim projeler geniş kitlelere hitap etmek için varlar. Ama bu benim geliştirdiğim bir proje değil. Bu benim düşünce yapımın klavye aracılığı ile yazıya vurumu.

Bknz. Hakkında

Düşünsenize yaptığınız her hareket veri olarak saklanmakta. Yapılan hareketlerden kastım sosyal mecralarda yaptığınız paylaşımlar veya etkileşimler değil. Gerçekten yaptığınız her hareket. Dışarı çıkarsınız sizi devletin koyduğu güvenlik kameraları izleyip internete kaydeder. Yemek yersiniz ödediğiniz para internet üzerinden çekilir. Telefonunuza bakmak istersiniz yüzünüz/parmak iziniz/şifreniz/sesiniz internetten işlenir. Yani sayamayacağım birçok şekilde internette saklanırsınız. Yaşınız, maddi durumunuz veya yaşadığınız yer ne olursa olsun bunun bir parçasısınız. Ve maalesefki olmaya devam edeceksiniz.

Güç neyi beraberinde getirir? Tahmin etmesi güç değil tabii ki de parayı. Bizlerden alınan bu veriler yine bizler için kullanılır. Satın alımlarımız, yaşayış şeklimiz, siyasi düşüncemiz ve daha birçok şey için bizden aldıkları verileri başkalarına satarlar. Gün boyu konuşup almak istediğiniz bir şeyi internette gezinirken kampanyalı şekilde önünüze çıktığını gördünüz mü? Bu sizi korkutmasın, çünkü aralarında en masum olanı bu…

Elbette internetin olmadığı zamanlarda bizi yönettikleri bir güç vardı, sadece şekil değiştirdi. En azından bu şekil bize hız ve bilgi getirdi. İnternet hakkında birçok örnek verebilir, üzerine kitap bile yazabilirim. Ama burdaki amacım sizi korkutmak veya bilmediğiniz şeyleri söyleyerek şaşırtmak değil. Burdaki amacım sadece düşünmek istemediğiniz internetin gücünü size düşündürtmek. Zaten basit soru-cevaplarla sizde bu gücün farkına varacaksınız.

Unutmadan söyleyeyim; bu yazıyı internet üzerinden okumaktasınız.

4 Comments

Leave a Comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir