Oturduğun Yerden İhracat

Yurtdışından ilk para kazanma anımı hatırlıyorum da, beni gerçekten çok garip hissettirmişti. Dili, dini, yaşam tarzı ve yaşadığı yeri benimkinden bambaşka olan bir insana benim ellerimle yaptığım ürünü sunmak bana her zaman garip gelmiştir. Üstelik hiçbir şekilde iletişimim olmadan bunu gerçekleşmesi daha da tuhaf. Bu tuhaflıkta dünyanın en güçlüsü “İnternet” tarafından oluyor. Bu gücü basit tabiriyle, kablo aracılığı ile müthiş hızlardaki veri akışı olarak tanımlayabiliriz. Yani benim verimin bilmem kaç bir şey hızla elin adamına ulaşması demek. Peki ürettiğimiz verileri para karşılığında ülke dışına ulaştırsak, buna ihraç ediyoruz diyemez miyiz? İhracat, bir malın yabancı ülkelere döviz karşılığı yapılan satışı demekse, deriz. (Bknz. İhracat Nedir?)

Ülkede aktif olarak satış yapıyor veya hizmet veriyorsanız bunu acilen globale taşımak için elinizden gerekeni yapmalısınız. Nedeni doların zirve yapmasından ziyade (bu çok büyük bir etken) anlattığım ulaşabilme gücünün verdiği gurur. Bu gururla işinize aidiyet duygunuz artıyor. Yaptığınız şeyi otomatik olarak sorgulamaya, geliştirmeye ve sorumluluk kazanmaya başlıyorsunuz.

Bunu sahada olmadan, fiziksel güç gerekmeden ve oturduğumuz yerden (!) yapmamız için tabii ki internet üzerinden bir şeyler geliştirmemiz gerekiyor. Belki bir yazılım belki tasarım belki çeviri veya benzeri birçok şey. Hepsinin ortak noktası farkettiyseniz ortaya bir şeyler çıkartmak ve üretmek. Elin Maykının ürettikleri sürüsüyle ürünü tüketerek büyümüş yaşamış biri olarak, üretip bize satanlara ürettiklerimizi satmak yaşanılası bir duygu.

Kabul ediyorum kullandığımız çoğu ürün ithal veya yerli olanların çoğu kalitesiz. Ama bence bunun için hayıflanmamız yerine yakınıyoruz. Bunun için hiçbir adım atmadan en iyi gelişmişliğe ulaşacağımızı düşünüp üstüne olmayınca sinirleniyoruz. Bunun gerçek olma ihtimali üretmekten geçerken, kötü de olsa ürettiklerimize sahip çıkamayıp kökünden bitiriyoruz. Size sempatizanlıktan bahsetmiyorum. Gidin yerli mala sırf yerli diye tapın demiyorum. Sadece hakkettiği değeri göstermeliyiz YA DA SAYGI GÖSTERMİYORSAK beğenmiyorsak yereceksek daha iyisi için düşünmeli veya bunun için çalışmalıyız. Yoksa elin maykı bize satıp kazanmaya bende böyle ihraç etme mutluluktur diye yazı paylaşmaya devam edeceğim.

Sürekli böyle devam edecek sanıyorsanız YANILIYORSUNUZ. Birileri (!) sizin geri kafalığınıza görmemişliğinize ve sayamadığım daha birçok bağnazlığınıza karşı çıkacak toplumumuzu en iyi yerlere getirecek.

Belki çok yakında biri veya birileri bu ülkeye hakkettiği değeri verecektir.

Belki de…

1 Comment

Leave a Comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir